.

9/23/2016

26. SAYI EDİTÖR, İÇİNDEKİLER ve DOSYA GİRİŞ YAZISI

Kürt Tarihi’nin 26. sayısı Kürdistan’da sözlü gelenek ve dengbêjlik üzerine. Hem dengbêjliğin tarihi hem de dengbêjliğin Kürt tarihinin geleceğe aktarılmasındaki rolü üzerine önemli yazılar var elinizdeki sayıda.

Kürtlerin edebiyat ve tarihinin büyük kısmıyla yazılı olmadığı malum. Sıklıkla sitemle bahsedilen bu durumun tek bir sebebi yok elbette. Modernliğe gecikmek, kültür ve tarihi yazılı kılmanın büyük ajanı ‘kendi devletinden’ mahrum olmak ve Kürtlüğün her haline hasım devletlere tabi olarak yaşamak gibi pek çok sebep bu duruma yol açmış olsa gerek. Böyle olmakla beraber, Kürtler ve Kürdistanlılar edebiyat ve tarihlerini zamana dayanıklı kılan araçlardan tümden mahrum da olmadılar. Kürt sözlü geleneğinin büyük kurumu dengbêjlik ve dengbêjler Kürdistan edebiyat ve tarihini geleceğe aktarmanın etkili failleri olmayı becerdiler.

Kürt Tarihi’nin 26. sayısı Kürdistan’da sözlü gelenek ve dengbêjlik üzerine. Hem dengbêjliğin tarihi hem de dengbêjliğin Kürt tarihinin geleceğe aktarılmasındaki rolü üzerine önemli yazılar var elinizdeki sayıda. Bu işler üzerine profesyonel çalışmaları meselenin ilgilileri tarafından yakından bilinen Wendy Hamelink, sağolsun, parlak bir iş çıkardı ve önümüzdeki sayıda da devam edecek bir dengbêjler ve dengbêjlik dosyası hazırladı. Wendy’ye ve dosyanın hazırlanmasında yazısı, Wendy’le söyleşi ve çevirileriyle çokça katkısı olan Metin Yüksel’e müteşekkiriz.

Wendy Hamelink’in Evdalê Zeynikê üzerine bilinen en kıymetli çalışmanın müellifi Ahmet Aras’la yaptığı mülakattan ürettiği metin hem Evdalê Zeynikê’yi, hem denbêjliği, hem de tutkulu bir araştırmacı olarak Ahmet Aras’ı tanımamıza imkan veriyor. Kürt kültür ve tarihinin tutkulu araştırmacılarının en bilinenlerinden Celîlê Celîl’in hazırladığını öğrendiğimiz Kürt sözlü kültürü hakkındaki muhteşem ansiklopedik çalışmayı ise Metin Yüksel tanıtıyor. Metin Yüksel dosya editörü Wendy Hamelink’le muhteşem bir mülakat da yaptı. Mülakat, Wendy’yi ve yaptığı nitelikli işleri tanımak için harika bir fırsat. Dosyada kadın dengbêjler üzerine de iki yazı var. Dengbêj Gazin’a odaklanan Marlene Schäfers’in yazısı Kürt sözlü kültüründe kadın dengbêjlerin önemine işaret ediyor. Dosyada dengbêj Gazin’le ilgili ikinci bir yazı daha var. Gazin’la bizzat görüşen Leyla Engin görüşme notlarından Gazin’la ilgili önemli anekdotlar aktarıyor. Kürt Tarihi’nin velüt yazarlarından Sedat Ulugana da geçen yüzyılın önemli dengbêjlerinden Dengbêj Reso’yu tanıtıyor. Dosyanın son yazısı Alevi Kürt sözlü geleneği üzerine. Ozan Aksoy mevzu üzerine akademik kalitesi yüksek bir iş çıkarmış.

26. sayıda iki de dosya dışı yazı yer alıyor. İlk yazı Ergin Öpengin’in Mela Said Şemdinani’nin I. Dünya Savaşı esnasında yazmış olduğu bir ‘nasihat’ üzerine. Mela Said nasihatinde, I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı’ya sadık kalmayı tercih eden dönemin Kürt elitinden farklı olarak, Kürtlerin Rusya’ya yanaşmalarının kendi akıbetleri açısından hayırlı olacağını savunuyor. İkinci dosya dışı yazı Serbestî gazetesi üzerine. Mesûd Serfiraz Celadet Ali Bedirxan’ın Serbestî gazetesine katkısını inceliyor.
27. sayıda buluşmak üzere…
MESUT YEĞEN

***

26. SAYI İÇİNDEKİLER

Molla Said Şemdinani’den
I. Dünya Savaşı esnasında Kürtlere alternatif bir ittifak önerisi
Ergin Öpengin

DOSYA:
Dengbêjler ve Sözlü Tarih

Sözlü Gelenek,
Müzik ve Kürt Alevilerin Göçü
Ozan Aksoy

Zargotina Kurda Celîl Ailesi’nin Devasa Kürtçe Sözlü Gelenek Derlemesi
Metin Yüksel

Utançtan Kamusal Sese: Kadın Dengbêjler, Acının İşlenişi ve Kürt tarihi
Marlene Schäfers

Wendy Hamelink ile Söyleşi:
Dengbêj Şarkıları Tarihsel Derinliğe Sahip
Söyleşi: Metin Yüksel

“Dengbêjler Şahı” Reso
Sedat Ulugana

Gazin ve Göç
Leyla Mihrinaz Engin

Evdalê ZeynIkê’nin Peşinde Bir Ömür: 
Ahmet Aras 
Wendy Hamelink

Celadet Ali Bedirxan ve Serbestî Gazetesi (1918-1919)
Mesûd Serfiraz

***

DOSYA: DENGBÊJLER VE SÖZLÜ TARİH

Kürt Tarihi’nin bu sayısı ve bir sonraki sayısı şarkı söylemeyi ve hikâye anlatmayı sanata dönüştüren insanlara ayrılmıştır. Bu insanlar dengbêjler, âşıklar, zakirler, dervişler, mıtrıplar, lawikbêjler ve diğerleridir. Onlar, şarkıların ve hikâyelerin özel olduğu, bunlara oldukça değer verildiği ve sıklıkla kutsal görüldükleri bir zamandan geliyorlar. Bu bilgiyi sürdürmek ve aktarmak kolay değil; bu sanat tekrar edilmez ve buna dikkat ve özen gösterilmezse şarkılar ve hikâyeler unutulur. Günümüzde özel ve kamusal yaşamlarımızı televizyon, radyo, gazeteler, internet ve diğer medya organları aracılığıyla işgal eden seslerin kakofonisi bu işi daha da zorlaştırdı. Modernite verdiği gibi alıyor da: bu sesleri kayıt ve muhafaza edecek araç ve aygıtları yaratırken aynı zamanda bunların yavaş yavaş kaybolmalarına da kaynaklık ediyor.


Bazı insanlar çok önceden sözlü geleneğin, eski formundaki haliyle bir gün ortadan kalkacağını fark etti. Bu yüzden onlar insanların hafızalarında bulunan binlerce şarkı ve hikâyeyi aramak amacıyla Kürt bölgelerinde gezdiler. Birkaç örnek vermek gerekirse, Celîlê Celîl ve ailesi, Hilmi Akyol, Ahmet Aras, Mesut Özcan, Mehmet Bayrak ve Cewad Merwanî gibi kimseler çoğu zaman oldukça zor şartlar altında ömürlerini bu bilgiyi yazmaya ve kaydetmeye adadılar. Onların hayat hikâyeleri değişen zamanlara da tanıklık etmektedir. Kürdistan’ın dili, kültürü ve tarihine ilgi duyan ve bunları kaydedip derleyen yabancı araştırmacılar da vardı. Örneğin, Oskar Mann, Alexander Jaba, Joyce Blau ve daha yakın zamanlarda da Philip Kreyenbroek ve Christine Allison. Bu anlamda, Kürt Tarihi’nin bu ve sonraki sayısı derleyicilerin hikâyeleri hakkındadır da: derleyiciler kimlerdir ve bu işte onları güdüleyen ve onlara ilham veren nedir?

Bu sayıda sunulan araştırmalar sözlü tarihe dayanmaktadır. İnsanların bize anlattığı şeyler eski zamanlar hakkında önemli bir kaynaktır. Onların hikâyeleri bize önceki tecrübeleri öğretir ve dikkatli bir araştırma yapıldığında bize eskiden yaşanan olayların önemli izlerini verir. Uzun bir süre boyunca sözlü tarih güvenilmez bulunduğundan akademik araştırmalarda gözardı edildi. Tarihçiler sadece yazılı kaynakları güvenilir bilgi aktarıcıları olarak gördüler. Daha sonraları ise Jan Vansina ve Alessandro Portelli gibi araştırmacılar tarafından kaynaklara ilişkin bu dar görüş reddedildi. Vansina ve Portelli’nin çalışmaları sözlü tarihlerin, çoğu zaman bize tarihin öteki tarafını gösteren hikâyeyi veren değerli ve önemli bilgi kaynakları olduğunu gösterdi: güçlü ve kudretlilerin hikâyesi değil, insanların gündelik yaşamlarını nasıl sürdürdüklerinin hikâyesi.

Bu iki sayı aynı zamanda sözlü geleneğin nötr bir alan olmadığını da göstermekte: kimin konuşmasına, şarkı söylemesine ve anlatmasına izin verildiği çoğu zaman politik bir meseledir. Ulus-devlet düzleminde, Kürt sözlü geleneği sıklıkla sessizleştirildi çünkü diğer milliyetçi projeler için tehlike olarak görüldü. Kürt siyaseti düzleminde ise, sözlü gelenek veya onun bazı kısımları zaman zaman reddedilirken başka zamanlarda Kürt mirası olarak savunuldu ve muhafaza edildi. Daha mikro düzeyde ise, yine bazı insanlar diğer bazılarına göre daha fazla sese ve konuma sahip oldular. Bu konuda en önemli örnek olarak erkeklerin daha önemli bir yer tutmasına karşın kadınların gözardı edilmesi verilebilir. Son yıllarda Kürt sözlü geleneğinin anlaşılması, sunulması ve muhafaza edilmesi konularında çok şey değişti. Sözlü geleneğin çalışılması bu yüzden aynı zamanda onun ‘miras-oluşturması’na ilişkin siyasi seçimlerin ve gelişmelerin de çalışılmasıdır. Christine Allison, Metin Yüksel, Clémence Scalbert-Yücel, Marlene Schäfers, ve kendimin çalışması da dahil olmak üzere yakın zamanlarda yapılan çalışmalar bu boyutlara dikkat çekti.

Kürt Tarihi’nin bu sayısındaki çalışmalar uzun vadeye yayılmış projelere ve işbirliklerine dayanmaktadır. 10 yıldan fazla bir zaman önce dengbêjler hakkında başladığım araştırmam boyunca benim için yeni olan bir alanda rehberliğini ve desteğini gördüğüm pek çok sayıda kimse ile tanıştım. Hepsine minnettarım. Kürt sözlü geleneği hakkındaki ortak araştırma ilgimiz sonucu Metin Yüksel ile araştırmamın ilk yıllarında tanıştım. Bu sayı için de değerli ve şevkli desteğini sundu ve çoğu makaleleri Türkçe’ye çevirdi ve tashih etti. Celîlê Celîl ve ailesinin ömürleri boyunca yaptıkları çalışmalar hakkındaki yazısı, Kürt tarihinin derlenmesi ve muhafaza edilmesi için verilen çabanın yanı sıra, bu çalışmaları kullanarak bunların üzerine daha ileri çalışmalar bina etme konusunun önemine şehadet etmektedir. Aynı şey, Evdalê Zeynikê ve diğer dengbêjlerin parçaları hakkında değerli araştırmalar yapan Ahmet Aras hakkında benim kaleme aldığım araştırma ve yazı için de geçerlidir. Marlene Schäfers’in makalesi kadın dengbêjlerin öneminin altını çiziyor. Dengbêj Gazin’a odaklanarak kadın dengbêjlerin icrâlarının ve şarkılarının farklı şekillerde nasıl anlaşılabileceğinin bir analizini sunuyor. Leyla Engin’in çalışması, aynı dengbêjin ve meselenin daha şahsi/özel açıdan bir sunumunu veriyor. Farklı dengbêjlerin hayatları hakkında çok sayıda araştırma yapmış Sedat Ulugana, 20. yüzyılın önemli dengbêjlerinden biri olan Dengbêj Reso’nun hayat hikâyesine odaklanıyor. Doktora tezini Alevi Kürt sözlü geleneği hakkında yazan Ozan Aksoy’un aynı konudaki makalesi ise Alevi Kürt sözlü geleneği konusundaki görüşümüzü genişletmektedir. Alevi Kürt âşıklar konusu daha çok sayıda çalışmaya ihtiyaç duyulan son derece önemli bir konudur.

Yukarıda da işaret ettiğimiz gibi, bu sayının devamı olacak. Kürt sözlü geleneğinin farklı veçheleri hakkındaki perspektifimizi genişleteceğini umduğumuz Kürt Tarihi dergisinin takip eden sayısı çeşitli yerler, dinler ve kültürler hakkında olacak. Bu farklılıklara ne kadar dikkatimizi yöneltirsek Kürdistan’ın tarihi hakkında da o kadar bilgi sahibi oluruz.


Dosya Editörü: Wendy Hamelink
İngilizce’den Çeviren: Metin Yüksel